İçeriğe geç

Hikayede anlatım ne demek ?

Hikayede Anlatım Ne Demek?

Anlatımın Temel Kavramı

Hikayede anlatım, aslında bir olayın, durumun ya da karakterin bir okuyucuya aktarılma biçimidir. Hani bazen bir arkadaşımıza anlatırken “Şu olayı sana nasıl anlatmalıyım?” diye düşünürüz ya, işte hikayede anlatım da tam olarak böyle bir şeydir. Bir olayın ya da hikayenin içinde neler olup bittiğini, karakterlerin nasıl hissettiğini, çevreyi nasıl gördüklerini ve her şeyin ne zaman, nerede gerçekleştiğini okuyucuya iletme biçimidir. Bu anlatım, bir bakıma hikayenin ruhunu oluşturur ve yazının en önemli parçalarından biridir.

Burada, basit bir örnekle ilerleyelim: Diyelim ki arkadaşınıza bir kafede gördüğünüz komik bir olayı anlatıyorsunuz. Eğer sadece “Kafede bir şey oldu” desek, kimse bir anlam çıkaramaz. Ama “O masada, bir adam ekrana bakarken çayı döktü ve bütün kafe bir anda sessizleşti!” dediğimizde, hem görselliği hem de hissiyatı ortaya koymuş oluruz. İşte hikayede anlatım da aynı şeyi yapar: olayları, karakterleri ve atmosferi okuyucuya en iyi şekilde iletmek için kullanılan bir tekniktir.

Hikayede Anlatım Türleri

Hikayede anlatım, farklı şekillerde yapılabilir. Yani bir hikaye yazarken kullanabileceğimiz birkaç farklı “anlatıcı” ve tarzı vardır. Hangi tarzın kullanılacağı, hikayenin nasıl duyulmasını istediğimize bağlıdır.

1. Birinci Tekil Anlatıcı (Ben Anlatıcı)

Bunu, “ben” şeklinde duyduğumuz anlatım tarzı olarak düşünebiliriz. Hikaye, bir karakterin gözünden anlatılır ve biz, o karakterin duygularını, düşüncelerini, gözlemlerini birinci ağızdan öğreniriz. Örneğin, “Yolda yürürken biri yanıma yaklaştı ve gözlerinin içine baktı. O an kalbim hızla çarpmaya başladı.” gibi. Birinci tekil anlatıcı, okuyucuya olayları sanki birinin gözünden bakıyormuş gibi bir his verir.

2. Üçüncü Tekil Anlatıcı

Bu anlatımda ise bir dış gözlemci vardır. Olaylara müdahil olmaz, ama her şeyi dışarıdan gözlemler. Genellikle “o”, “onu”, “onlar” gibi kelimelerle anlatılır. Üçüncü tekil anlatıcı, hem bir karakterin iç dünyasına hem de başka karakterlerin gözlemlerine yer verebilir. Mesela, “O, her sabah kahvesini yudumlarken, dışarıda yağmur yağıyordu. Ama bugün bir şeyler farklıydı; içinde buruk bir his vardı.” Bu tarz, geniş bir bakış açısı sağlar ve olayları daha objektif bir şekilde sunar.

3. İç Monolog / Düşüncelerle Anlatım

Bir hikayede, karakterlerin zihinlerine de girebiliriz. İç monolog, karakterin kafasında geçen düşünceleri doğrudan okuyucuya sunar. Burada olaylar, genellikle anlatıcı tarafından değil, karakterin kendi düşünceleriyle aktarılır. Mesela, bir karakter bir durumu değerlendirirken şöyle düşünebilir: “Bu kadarını beklemiyordum. Nasıl oldu da kendimi böyle hissettim? Hadi ama, bu defa gerçekten pes ettim!” Bu tarz, okuyucuyu karakterin duygu dünyasına daha derinlemesine sokar.

Hikayede Anlatımın Rolü

Şimdi, “Hikayede anlatım ne demek?” sorusunun biraz daha derin bir cevabına gelelim. Hikayede anlatım, sadece olayların aktarılmasından çok daha fazlasını ifade eder. Anlatım tarzı, okuyucunun hikayeye nasıl bağlanacağını, karakterlerle nasıl empati kuracağını ve ne kadar gerçekçi bir atmosferde olacağını belirler.

Bir yazarı düşünün. Yazarken, anlatım tarzı seçimi onun ne kadar etkileşimli bir hikaye oluşturduğunu, ne kadar ilgi çekici bir atmosfer yarattığını gösterir. Yani, bir olayın anlatım biçimi, anlatılmak istenenin doğru şekilde aktarılması için kritik öneme sahiptir. Eğer bir hikaye “çok sıkıcı” ya da “duru” geliyorsa, belki de anlatım tarzı yüzeysel kalmış ve olayların derinliğine inilmemiştir. Oysa daha renkli, daha detaylı ve dinamik bir anlatım tarzı, hem karakterlerin içsel dünyasını hem de dış dünyayı daha etkili şekilde aktarabilir.

Günlük Hayattan Bir Örnekle Hikayede Anlatım

Hayatın içinde de anlatım sürekli yer alır. Mesela bir gün bir arkadaşınız size, “Şu an çok mutsuzum, ama anlatamam” derse, bu çok kısa bir anlatım olur. Ancak eğer “Bugün okuldan çıktıktan sonra, o kadar yalnız hissediyorum ki. Havanın gri oluşu, o kadar sessizdi ki… sanki herkes bir şekilde beni gözlüyor gibiydi. Kimse anlamaz ama ben çok sıkıldım” derse, işte burada anlatım çok daha derinleşir. Hissedilenler, yaşananlar ve atmosfer net bir şekilde anlatılmış olur. İşte hikayede anlatım da biraz böyle bir şeydir: Olayları sadece olabildiğince kuru şekilde aktarmak değil, onlara bir anlam yüklemek ve okuyucuya hissettirmektir.

Sonuç: Anlatımın Gücü

Sonuç olarak, hikayede anlatım ne demek sorusunun cevabı, sadece bir olayın aktarılmasından çok daha geniştir. Anlatım tarzı, karakterlerin iç dünyasını, duygularını, atmosferi ve yaşadıkları dünyayı en etkili şekilde iletmek için kullanılan bir araçtır. Bir yazar ya da anlatıcı, olayları nasıl aktardığıyla, okuyucunun hikayeyi nasıl algılayacağını şekillendirir. Hikayenin anlatım tarzı, aslında o hikayenin kimliğini oluşturur. Bu nedenle doğru anlatım, bir hikayenin başarısındaki en önemli unsurlardan biridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbet güncel giriştulipbet.online